- alakasız
- sf.
İlgisiz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
alakasız
Look at other dictionaries:
LÂUBALİ — Alâkasız, kayıtsız, hürmetsiz, dikkatsiz. Senli benli. ( Lâ harfi ile Ubâli muzari fiilinden müteşekkildir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEBERRİ — Alâkasız olma. Sevmeyip yüz çevirme. * Temiz olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ilgisiz — sf. İlgisi olmayan veya ilgilenmeyen, kayıtsız, aldırmaz, alakasız, lakayıt, bigâne … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÎ-GÂNE — Kayıtsız. Alâkasız. * Aldırışsız. Yabancı. Dünya ile alâkayı kesmiş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BÎ-KAYD — Kayıtsız, şartsız. *Alâkasız, aldırmaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAHÎL — Yabancı, sığınan, sığınmış. Muhacir. * Birisinin içyüzü, niyet ve mezhebi. Dâhil ve içerde. Birisinin bütün gizli ve sırlı işlerine vâkıf olan dost ve hemdemi. * Evvelâ alâkasız olup sonradan bir cemaate dâhil olan. * Edb: Başka bir dilden olup,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HEVAÎ — f. Ciddi şeylerle alâkasız. Nefsine düşkün. Nefsine ve şehvetine mağlub. Hevâ ve hevese âit ve müteallik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LÂKAYD — Kayıtsız. Alâkasız. Karışmayan. Kıymet ve ehemmiyet vermeyen. Aldırış etmeyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LÂUBALİYANE — f. Lâubalilikle. Kayıtsız, alâkasız, saygısız ve dikkatsiz bir şekilde. Senli benli olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUKÎM — İkamet eden. Ayakta duran. * Okuyan. * Bir memlekette devamlı duran. * Fık: Vatanında veya vatanı sayılan bir yerde onbeş günden fazla kalan kimse. (18 saatlik uzağa gidene Misâfir denir.) * Esmâ i İlâhiyyeden olup Her şeyi ayakta tutan, devam… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
