açık eksiltme — is., tic. Yaptırılacak bir işin, satın alınacak bir malın ucuza sağlanması için işi yapacak veya malı satacak kişiler arasında fiyat düşürme yarışına dayanan işlem … Çağatay Osmanlı Sözlük
İHRA' — Eksiltme, azaltma, noksanlaştırma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
askı — is. 1) Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne Giysi askısı. 2) Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ 3) Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eksiltilmek — nsz Eksiltme işine veya durumuna konu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihale — is., tic., Ar. iḥāle İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ihale etmek ihaleye çıkarılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
münakasa — is., esk., Ar. munāḳaṣa Eksiltme … Çağatay Osmanlı Sözlük
tenkis — is., esk., Ar. tenḳīṣ Azaltma, eksiltme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tenkis etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
münâkasa — (A.) [ ﻪﺼﻗﺎﻨﻡ ] açık eksiltme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tenkîs — (A.) [ ﺺﻴﻘﻨﺕ ] azaltma, eksiltme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü