- elmaslı
- sf.
Elmas takmış olan
Zenginliğe doğru kendimde bir yakınlaşma duyar, elmaslı, kürklü kadınlara sokulmak isterdim.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Zenginliğe doğru kendimde bir yakınlaşma duyar, elmaslı, kürklü kadınlara sokulmak isterdim.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
elmastıraş — sf., Ar. elmās + Far. terāş 1) Üzeri elmas gibi yontulmuş (iyi tür cam, billur) Elmastıraş sürahi. 2) is. Ucu elmaslı, kalem biçiminde cam keskisi, elmas … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEVHER-DÂR — f. Elmaslı. * Noktalı harf. Meselâ: Cim, şın harfleri gibi. * Eskiden kullanılmış tüfeklerden birinin ismi. * Siyah ve beyaz dalgalı, benekli kılıç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜCEVHER — Cevher ile süslenmiş. Elmaslı. Çok kıymetli. * Mc: Kıymetli fikir veya söz. * Edb: Yalnız noktalı olan harfleri, ebced hesabına göre sayıldığı zaman, tarih çıkan beyt veya mısra … Yeni Lügat Türkçe Sözlük