- emzirmek
- -i
Kadın veya dişi hayvan, memesindeki sütü yavruya vermek
Tam karşımdaki sıranın köşesinde genç irisi bir taze sol memesini çıkarmış, yavrusunu emziriyor.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tam karşımdaki sıranın köşesinde genç irisi bir taze sol memesini çıkarmış, yavrusunu emziriyor.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
süt vermek — emzirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜRAZAA — Emzirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
meme vermek — emzirmek Genç kadın arkasını dönerek göğsünü açtı ve özenle meme vermeye başladı. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
emürmek — emzirmek III, 264bkz: emilzmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
emüzmek — emzirmek I,180; II, 264bkz: emürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
IRZÂ' — Emzirmek veya emzirilmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
emzirme — is. Emzirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
meme — is., anat. 1) Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik 2) Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALUK — Arzu. * Kendi yavrusundan başka yavruyu emzirmek isteyip yine burnuyla koklayıp emzirmeyen deve. * Devenin otladığı ot. * Süt … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MELH — Yemeğe tuz koymak. * Çocuk emzirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük