- alçakça
- sf.
1) Oldukça alçak2) zf. Alçak, aşağılık kimselere yaraşırcasına, sefihane
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
LEİMANE — Alçakça. Zelilane bir tarzda … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alçaklık — is., ğı 1) Alçak olma durumu 2) Alçakça davranış, şenaat … Çağatay Osmanlı Sözlük
sefihane — zf., esk., Ar. sefīh + Far. āne Alçakça … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeni — sf., esk., Ar. şenīˁ Kötü, çirkin, alçakça, utanç verici En büyük fedakârlığı, en şeni cinayeti de aynı kolaylıkla işlerler. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
leîmâne — (A. F.) [ ﻪﻥﺎﻤﻴﺌﻝ ] alçakça … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
DENAET-KÂRÂNE — f. Alçakçasına, alçakça … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÖYÜK — Kazıldığında içinden eski eserler çıkan alçakça toprak tepe … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REZAİL — (Rezile. C.) Utanılacak çok fena işler, alçakça hareketler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TABASBUSÂT — (Tabasbus. C.) Tabasbuslar, alçakça yalvarmalar, yaltaklanmalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZELİLÂNE — f. Alçakça. Hakir ve aşağılık kimselere yakışır şekilde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük