esâsen — (A.) [ ﺎﺱﺎﺱا ] aslında … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ESASEN — Kendiliğinden, aslından, temelinden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZÂTEN — Esâsen, aslında, asıl olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Çartəpə — Municipality … Wikipedia
zaten — zf., Ar. ẕāten Doğrusu, doğrusunu isterseniz, esasen, zati Başımıza ne gelirse hep bu herkese uymaktan gelir zaten... N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
telif etmek — 1) uzlaştırmak Eski insanlar, esasen bu iki hadiseyi telif etmişler. Y. K. Karaosmanoğlu 2) kitap yazmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşk vermek — ders vermek Esasen hemen onun meşk vereceği kızları getirmiş, ona takdim etmişti. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
suyunu çekmek — 1) yemek kaynayıp suyu kalmamak 2) tkz. tükenmek Esasen, paramız ... bu gidişle suyunu çekecek. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine kurt düşmek — kendisine zararı dokunacak bir durum meydana geleceğinden kuşkulanmak Kız geçen cuma, pazardan geç geldiğinden beri esasen içine kurt düşmüştü. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ABKARÎ — Mutlaka kusuru olmayan. Kâmil. * Bir kavmin seyyid ve şerifi, efendisi. Beşer san atı olmayan. * Çok güzellik. * Bir nevi döşek.(Abkari: Esasen abkar e mensub demektir. Ebu Suud ve sair tefsirlerin beyanına göre Abkar: Arabın zu münce bir Cin… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük