- eşya
- is., ç., Ar. eşyāˀ
Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü
Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar.
- B. FelekBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar.
- B. FelekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
EŞYA — (Şey. C.) (Bu kelime, Türkçede müfret gibi kullanılır.) Ev döşemeye mahsus halı, dolap v.s. * Elbise, yatak, çamaşır gibi malzemeler. * Yük, yük eşyası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EŞYÂ' — (Şia. C.) Bölükler, bölümler, kısımlar, neviler, fırkalar, tabakalar, cinsler, çeşitler. Cemaatler, cemiyetler, topluluklar. * Yardımcılar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
beyaz eşya — is. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi vb. ev aletlerine verilen genel ad … Çağatay Osmanlı Sözlük
FENN-İ HİKMET-ÜL EŞYA — Tabiat bilgisi. Eşyadaki intizam, mükemmellik ve insanlara olan faydaları ve onlardan faydalanmak hakkında bilgi veren ilim kolu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİKMET-ÜL EŞYA — Eşyanın hikmetleri. Fizik, kimya, botanik gibi ilimler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hurdası çıkmak — eşya, kullanılmayacak duruma gelmek, eskimek … Çağatay Osmanlı Sözlük
toka — eşya, esbab; at kolanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
HEYBE — Eşya koymaya mahsus iki taraflı küçük torba … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KIMATR — Eşya veya kitab saklanan yer. Kitaplık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MASAN — Eşya saklanacak yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük