- etine dolgun
- sf.
Şişman sayılmayan, balıketinde
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dolgun — sf. 1) Dolarak biçimi yuvarlaklaşmış Dolgun yastık. 2) Şişmana yakın, balıketinde Dolgun karnını güçlükle taşıyan genç bir kadın gelip oturdu. B. Felek 3) Çok, bol, fazla, yüksek (ücret, para vb.) İlk işi babasını memnun etmek için ona dolgun bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
eti budu yerinde (veya etine dolgun) — şişmanca, tombul … Çağatay Osmanlı Sözlük
taguzmak er — etine dolgun, bodur ki;i I, 504bkz: takuzmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
iri yapılı — sf. Uzun boylu ve etine dolgun (kimse), iri kıyım, iri yarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tombul — sf. 1) Yuvarlak Altı tombul, boynu ince boş likör şişesi, koltuğun dibinde duruyordu. Ç. Altan 2) Şişman, etine dolgun İçeride tombul yanakları kızarmış, ter içinde tıknaz bir kadın kıvranıyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEYZAH — İri yapılı, etine dolgun, şişmanca adam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BURZAG — Şişmanca, etine dolgun delikanlı. * Delikanlılık çağındaki neşe … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEN-AVER — (C.: Ten âverân) f. Vücutlu, etine dolgun … Yeni Lügat Türkçe Sözlük