- etraflıca
- zf.
Derinlemesine, ayrıntılı olarak, etraflı
Bir karara varılmadan evvel, etraflıca düşünmek gerekir.
- F. F. Tülbentçi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir karara varılmadan evvel, etraflıca düşünmek gerekir.
- F. F. TülbentçiÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
FEKR — Etraflıca düşünme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cây-i teemmül — etraflıca düşünülmeye değer; düşünülmesi yerinde olur … Hukuk Sözlüğü
derinden — zf. 1) En ince ayrıntısına kadar, etraflıca 2) Pek belli olmayan uzak bir yerden Derinden sesler geliyor. 3) İçten Birleşik Sözler derinden derine … Çağatay Osmanlı Sözlük
mercek altına almak — çok titizlikle ve etraflıca incelemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazan (biri) kepçe — (bir yer) bir yeri etraflıca (dolaşmak, aramak) anlamında kullanılan bir söz İstanbul kazan ben kepçe, üç gün onu aradım … Çağatay Osmanlı Sözlük
olayın üstüne gitmek — olayı etraflıca araştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözüne girmek — (birinin) sevgi ve ilgisini kazanmak Tevfik Bey in gözüne girdiğini de etraflıca anlattı. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
KABZ U BAST — Ruhen sıkıntı. Daralma ve genişleme. Sıkıntı ve ferahlık. * Birini diğeri üzerine tercih etme. * Münkabız bir adama ferahlık ve sürurluluk vermek, sevindirmek. * Beyan ve ifâde etmek. * Uzun uzun ve etraflıca anlatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KARV — Ağaç kadeh. * Köpek yalağı. * Hurma ağacının kökü. * Uzun havuz. * Hayanın derisi inip büyümek. * Kast. * Etraflıca araştırmak, tetebbu. * Bir kimsenin mesleğine girmek, onun yoluna süluk etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEBSUT — Açılmış. Yayılmış. Serilmiş. * Mufassal. Etraflıca beyan olunan. Bast olunmuş. Uzun uzadıya anlatılmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük