- evlenmek
- nsz, -le
Erkekle kadın, aile kurmak için yasaya uygun olarak birleşmek, izdivaç etmek
Karımla benim, sanki, yeni evlenmiş gibi bir hâlimiz vardı.
- Y. K. KaraosmanoğluAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Karımla benim, sanki, yeni evlenmiş gibi bir hâlimiz vardı.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
evlenmek barklanmak — evlenerek bir aile kurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzerine evlenmek — eşinin üzerine bir başkasıyla evlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne evlenmek — (karısının) karısı varken bir kadınla daha evlenmek Fakat hanımefendi, bugün İstanbul da karısının üstüne evlenmiş kaç erkek var? H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
içeriden evlenmek — iç evlilik yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
izdivaç etmek — evlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teehhül etmek — evlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tezevvüç etmek — evlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünyaevine girmek — evlenmek Yaşları daha genç görünüyor fakat buralarda yapılan ilk iş eli ekmek tutar tutmaz dünyaevine girmek olduğu için kim bilir kaç sene evvel evlendiler. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuva kurmak — evlenmek Gerçi birçok flörtleri olmuş ama karar verip de içlerinden biriyle yuva kurmak cesaretini gösterememişti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kocaya gitmek — evlenmek Harfleri okuyup yazamadan, on üçümde kocaya gidecektim. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük