- ezber
- is., Far. ezber
1) Bir metni veya bir sözü eksiksiz tekrarlayabilecek biçimde akılda tutma2) Ezberleme ve akılda tutma yeteneği3) esk. Ezber edilecek dersAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ezber bozmak — sahip olduğu önceki düşüncesini artık dile getirmez olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezber etmek — ezberleyerek akılda tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezber okumak — bir metni veya sözü herhangi bir yere bakmadan bellekte kalan biçimiyle söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çoğu — zm. 1) Bir şeyin büyük bölümü Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik. A. Ş. Hisar 2) Çok kimse Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim. A. H. Tanpınar Birleşik Sözler çoğu kez pek çoğu Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezberlemek — i Bir şeyi olduğu gibi akılda tutmak, ezber etmek, hıfzetmek Bunları üşenmeden okuyor, not ediyor hatta ezberliyor, böylelikle kendi kendimi yetiştirdiğime inanıyordum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEHUN — f. Hatırlama, ezber okuma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIFZ — Saklama. Koruma. Siyanet. Muhafaza. * Ezber etmek. Hatırda tutmak. Kur an ı ezberde tutmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KUVVE-İ ZÂKİRE — Hafıza. Ezberleme kuvveti. Ezber edici kuvvet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİHANİKÎ KIRAET — Kelimeleri, terkibleri doğru telâffuz etmekle beraber ezber dersi dinletiyormuş gibi çabuk çabuk okumaktır. Böyle okuyuş dinleyene bir şey anlatmaz. Ancak okuyanın mevzuu kavramış olduğunu anlatır. Öyle kıraet bir makinanın duygusuz işlemesine… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZAHR-I KALB — Kuvve i hâfıza. Ezber kuvveti. Ezbere … Yeni Lügat Türkçe Sözlük