- ezelî
- sf., Ar. ezelī
1) Öncesiz
Bu, Türk'ün ezelî meziyeti olan misilsiz bir vefakârlıktı.
- F. F. Tülbentçi2) mec. EskiBu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor.
- P. SafaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu, Türk'ün ezelî meziyeti olan misilsiz bir vefakârlıktı.
- F. F. TülbentçiBu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ezelî — (A.) [ ﯽﻝزا ] ezele ilişkin … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
EZELÎ — Ezele mensub ve müteallik. Devamlı var olup varlığının başlangıcı olmayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ezeli — eskiden … Beypazari ağzindan sözcükler
NAKKAŞ-I EZELÎ — Ezeli Nakkaş. Ezeli olup her şeyin nakşını yapan. Allah (C.C … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ezelî rekabet — is. Kişi, kurum veya takımlar arasında süregelen çekişme … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezelî takdir — is., din b. Yazgı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÜSTAD-I EZELÎ — Cenab ı Hak. Bütün ilim ve bilgilerin, marifetlerin öğreticisi. Alîm i Mutlak ve Hakîm i Ezelî.(... Hem maden i kemalât ve muallim i ahlâk ı âliye olan o dellâl ı vahdaniyet ve saadet kendi kendine söylemiyor, belki söylettiriliyor. Üstad ı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KÂTİB-İ EZELÎ — Her şeyin hayatının mukadderatını ezelden bilip yazan Cenab ı Hak (C.C … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEKELLİM-İ EZELÎ — Allah (C.C … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEMS-İ EZELÎ — Vâcib ül vücud ve ebediyyen var olan, her şeyi nurlandıran Allah (C.C.) hakkında teşbihen söylenen bir tabirdir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük