faiz — is., ekon., Ar. fāˀiż 1) İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema 2) Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
faiz haddi — is., ekon. 1) Elde tutulmak istenen para miktarı ile memleketteki para stokunu eşitleyen fiyat 2) Faiz oranı … Çağatay Osmanlı Sözlük
oran — is. 1) Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet Dini, dili ne olursa olsun her insan doğup büyüdüğü, ekmeğini kazandığı toprak üstünde korkusuz, güven altında yaşadığı oranda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
LIBOR — London Inter Bank Offered Rate (Business » Stock Exchange) London Inter Bank Offered Rate (Business » Accounting) London Inter Bank Offered Rate (Governmental » US Government) * London Inter Bank Offering Rate (Business » International Business)… … Abbreviations dictionary