gaz yuvarı

gaz yuvarı
is., gök b.
Atmosfer

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • gaz — 1. is., Fr. gaze Tül 2. is., Fr. gaz 1) Normal basınç ve sıcaklıkta olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapma özelliğinde olan akışkan madde 2) Gaz yağı, petrol Aklıma geldi,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava yuvarı — is., gök b. Yer yuvarını kuşatan çeşitli gaz katmanlarından oluşan örtü, atmosfer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yuvar — is., anat. 1) Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim 2) gök b. Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim Birleşik Sözler yuvarölçer yuvar yuvar akyuvar alyuvar orta yuvar gaz yuvarı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atmosfer — is., gök b., Fr. atmosphère 1) Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı 2) gök b. Hava yuvarı 3) mec. İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava Ben akşama kadar ruhunu sarmış olan facia atmosferinden kurtulmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuyruklu yıldız saçı — is. Kuyruklu yıldız çekirdeğini saran ışıklı gaz yuvarı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışık — is., ğı 1) Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi. H. E. Adıvar 2) Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç Buraya bir ışık getirin. 3) Elektrik On ikide… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ozon — is., kim., Fr. ozone Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element (O3) Birleşik Sözler ozonometre ozonosfer ozonoskop ozonölçer ozon ölçüm ozon tedavisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”