gelişmiş
Look at other dictionaries:
az gelişmiş — sf. 1) Gelişmesi gecikmiş olan 2) Eğitim düzeyi düşük kalmış, üretimi genellikle ilkel tarıma dayanan, doğal kaynaklarını gereğince değerlendiremeyen (ülke) Yeni bir anayasa ile her şeyin düzeleceğine bel bağlamak az gelişmiş ülkelere özgü bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baynımış — gelişmiş büyümüş … Beypazari ağzindan sözcükler
kültür akımı — is. Bir toplumun kültüründen bazı ögelerin başka bir topluma geçişi Yeryüzünde gelişmiş ve az gelişmiş toplumlar bulundukça ister istemez gelişmişten az gelişmişe doğru bir mal ve kültür akımı olacaktır. O. Rifat … Çağatay Osmanlı Sözlük
Baskın Oran — (* 26. Juli 1945 in Izmir[1]) ist ein türkischer Politiker und Dozent im Bereich der Internationalen Angelegenheiten am Lehrstuhl für Politologie der Universität Ankara. Inhaltsverzeichnis 1 Leben 1.1 Privatleben 2 … Deutsch Wikipedia
ahmaklık — is., ğı Zekâsı az gelişmiş olma durumu, budalalık, anlayışsızlık, akılsızlık Nerede zekâ umarsak orada ahmaklıkla karşılaşırız. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
akkarıncalar — is., ç., hay. b. Ağız parçaları iyi gelişmiş, iri başlı, ısırıcı böcekler topluluğu, termitler … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı — sf. 1) Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. O. Rifat 2) Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem 3) Gereğinden fazla, çok 4) zf. Ötede … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı bellem — is., ruh b. Belleme yetisinin olağanüstü bir durumda gelişmiş olması … Çağatay Osmanlı Sözlük
atletik — sf., ği, Fr. athlétique 1) Vücudu gelişmiş, biçimli, atlet gibi 2) sp. Atletleri ilgilendiren Atletik oyunlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
az gelişmişlik — is., ği Az gelişmiş olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük