genç irisi

genç irisi
sf.
Yaşına göre çok serpilip büyümüş

Kırmızı saçlı, genç irisi kadın, pencereden sarkmış seyrediyordu.

- M. N. Sepetçioğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • genç — sf., ci 1) Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı Genç kızı bir gece pencerede görmüştü. H. Taner 2) Gelişmesini tamamlamamış olan (bitki, hayvan) Genç ağaç. Genç at. 3) Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç 4) Zihin bakımından yeterince… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emzirmek — i Kadın veya dişi hayvan, memesindeki sütü yavruya vermek Tam karşımdaki sıranın köşesinde genç irisi bir taze sol memesini çıkarmış, yavrusunu emziriyor. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iri — sf. Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler iribaş iri iri iri kıyım iri laf iri yapılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • GÜRBÜZ — f. Yaşından fazla gösterişli, serpilmiş, vücutlu, genç irisi. * Cerbezeli. * Anlayışlı. İdrakli. * Kahraman, yiğit …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”