- gıcık
- is., -ğı
1) Boğazda duyulup aksırtan, öksürten yakıcı kaşıntı
Bronşit filan desem öksürük değil, gıcık bile yok...
- S. M. Alus2) hay. b. Beyaz renkli, dağlıç koyununa benzer vücut yapısında, kuyruğu son omurlara kadar yağ kitlesi ile kaplı ve bu sebeple alt kısmı yuvarlakça görünen, kaba, karışık yapağılı bir koyun türü3) sf., argo Sözleriyle, davranışlarıyla karşısındakini kızdıran, sinirlendiren, sıkan (kimse)Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gıcık etmek — argo sinirlendirmek, öfkelendirmek, kızdırmak Ne yalan söylemeli, yazı müdürünü gıcık etmekten özel bir zevk alıyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıcık tutmak — bir süre boğaz gıcıklamasına yakalanmak ... gıcık tutmuş gibi manalı manalı öksürdü. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
gicik — is. Gic, axmaq, sarsaq, dəli … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
gıcık almak (veya kapmak veya olmak) — argo bir davranışa veya bir kimseye sürekli sinirlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıcık vermek — 1) boğazı yakıp kaşındırarak öksürmeye yol açmak 2) argo bir kimseyi sürekli sinirlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kiçik — ğıcık, kiçikine; küçük, ufak; yauru … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıcıkça — sf. 1) Gıcık bir biçimde olan 2) zf. Gıcık bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıcıklamak — i 1) Gıcık oluşturmak, kaşındırmak 2) mec. Kuşkulandırmak 3) mec. Cinsel istek uyandırmak Git de gözü onda gör, adamın yüreğini gıcıklıyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıcıklanmak — nsz 1) Gıcık oluşmak Boğazım gıcıklanıyor. 2) mec. Kuşkulanmak, huylanmak Kız doktorun bakışından gıcıklanıyormuş gibi güldü. M. Ş. Esendal 3) mec. Cinsel istek uyanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıcıklık — is., ğı, argo Gıcık olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük