gıyabi

gıyabi
sf., Ar. ġiyābī
1) Bir kimse bulunmadığı sırada yapılan, verilen

Gıyabi hüküm.

2) Uzaktan, görüşmeden olan

Birbirine benzer yaşayanlar arasındaki gıyabi dostluk alakasını içimizde taşıyoruz.

- P. Safa
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • GIYABÎ — Arkasından olarak. Kendi hazır olmadığı halde arkasından. Gayba âit. Gayba mensup ve müteallik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gıyabi hüküm — is., kmü, huk. Kendi yokken arkasından verilen hüküm …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gıyabi tutuklama — is., huk. Kişinin yokluğunda alınan tutuklama kararı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gıyabi hüküm — Kendi yokken arkasından verilen hüküm …   Hukuk Sözlüğü

  • gıyabi tutuklama — Kişinin yokluğunda alınan tutuklama kararı …   Hukuk Sözlüğü

  • HÜKM-İ GIYABÎ — Huk: Taraflardan biri hazır olmadığı halde verilen hüküm …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hüküm — is., kmü, Ar. ḥukm 1) Yargı Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı. F. R. Atay 2) Egemenlik, hâkimiyet 3) Değer, aynı veya benzer nitelik Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut un gözbebeği hükmündeymiş. R. N. Güntekin 4) Önem, geçerlilik Bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tutuklama — is. Tutuklamak işi, tevkif Muhalefeti ortadan kaldırmaya niyetli olan Damat Ferit Paşa nın ilk işi bir sürü yeni tutuklamalar oldu. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler gıyabi tutuklama …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vicahi — sf., esk., Ar. vicāhī Yüz yüze olan veya yapılan Dostluğumuz gıyabi idi, bu kez vicahiye çevirdik. M. C. Anday …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”