GIYABÎ — Arkasından olarak. Kendi hazır olmadığı halde arkasından. Gayba âit. Gayba mensup ve müteallik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gıyabi hüküm — is., kmü, huk. Kendi yokken arkasından verilen hüküm … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıyabi tutuklama — is., huk. Kişinin yokluğunda alınan tutuklama kararı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıyabi hüküm — Kendi yokken arkasından verilen hüküm … Hukuk Sözlüğü
gıyabi tutuklama — Kişinin yokluğunda alınan tutuklama kararı … Hukuk Sözlüğü
HÜKM-İ GIYABÎ — Huk: Taraflardan biri hazır olmadığı halde verilen hüküm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hüküm — is., kmü, Ar. ḥukm 1) Yargı Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı. F. R. Atay 2) Egemenlik, hâkimiyet 3) Değer, aynı veya benzer nitelik Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut un gözbebeği hükmündeymiş. R. N. Güntekin 4) Önem, geçerlilik Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutuklama — is. Tutuklamak işi, tevkif Muhalefeti ortadan kaldırmaya niyetli olan Damat Ferit Paşa nın ilk işi bir sürü yeni tutuklamalar oldu. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler gıyabi tutuklama … Çağatay Osmanlı Sözlük
vicahi — sf., esk., Ar. vicāhī Yüz yüze olan veya yapılan Dostluğumuz gıyabi idi, bu kez vicahiye çevirdik. M. C. Anday … Çağatay Osmanlı Sözlük