- girmek
- -e, -er
1) Dışarıdan içeriye geçmek
İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı.
- H. Taner2) SığmakElim bu eldivene girmiyor.
3) Katılmak, iltihak etmekBugün edebiyat imtihanına girdim.
- Y. Z. Ortaç4) Almak, fethetmekOrdularımız İstanbul'a girdiler.
- M. Ş. Esendal5) İncelemek, ayrıntılara inmek6) Girişmek, başlamakKaçırdım gene ipin ucunu, bir türlü konuya giremiyorum.
- N. Ataç7) BulaşmakKoyunlara kelebek hastalığı girdi.
8) nsz Zaman anlamlı kavramlar için gelmekİlkbahar girdi.
9) nsz Ağrı, sancı başlamak, saplanmak10) Yeni bir duruma geçmek, dönüşmekGöğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine giriyordu.
- Ö. Seyfettin11) İyice anlamak, iyice bilmek12) Kavgaya tutuşmak13) Başlamak14) Erişmek, ulaşmakYirmisine girdi.
15) Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almak16) Yazılmak, başlamakOkula girdi.
17) Yemek yemekAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.