göstermek

göstermek
-i
1) Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek

Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi.

2) -i, -e Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak

Size kitaplarımı göstereyim.

3) Belirtmek, anlatmak

Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor.

4) -e Bir şeyin etkisi altında tutulmak

Güneşe göstermek. Aleve göstermek.

5) -e Kanıtla inandırmak

Bunun böyle olduğunu size göstereceğim.

6) nsz Öğretmek, açıklamak

Yol göstermek.

7) -e, nsz Yapmasını söylemek, görevlendirmek

Size ne iş gösterdiler?

8) Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek

Bu seni ablandan daha şirin gösteriyor, emin ol!

- R. N. Güntekin
9) Herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmak

Gerçekleri çarpıtarak gösteriyor.

10) nsz Görünmek, benzemek
11) yar Etmek

İtaat göstermek. Dayanışma göstermek.

12) -e, mec. Sert bir biçimde karşılık vermek

Anası da babasının küfürlerini tekrarlıyor, evde ona göstereceğini söylüyor, gözlerini açıyor, başını sallıyordu.

- Ö. Seyfettin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • aday göstermek — bir iş veya bir görev için birini aday olarak belirlemek, namzet göstermek Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büyüklük göstermek — gönül ululuğu göstermek İnsan yaptığı işler ve bıraktığı eserlerle büyüklüğünü gösterir. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çaba göstermek — bir işi başarmak için çalışmak, uğraşmak, gayret göstermek Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • faaliyet göstermek — 1) çalışmak 2) işler durumda olmak, etkinlik göstermek Casusların en çok faaliyet gösterdikleri liman da burasıydı. F. F. Tülbentçi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hüsnü kabul göstermek — iyi karşılamak, güler yüz göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtimam etmek (veya göstermek) — özen göstermek, dikkatle davranmak Sanıyordum ki şu anda ne kadar çok ihtimam gösterirsem, geçmiş yıllara ait ilgisizliğim, o denli affolacak. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mucize göstermek — 1) olağanüstü bir olay yaratmak Millî hareket bu son bir sene zarfında o kadar süratli bir mucize gösterdi ki büyüklüğüyle gözleri kamaştırıyor. Y. K. Beyatlı 2) sadece peygambere özgü, insan aklının ve kabiliyetinin erişemeyeceği… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • namzet göstermek — bir iş için aday belirleyip sunmak, aday göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nezaket göstermek — davranışlarda nazik olmak Galiba beni tanımış olacak, ondan sonra biraz fazla nezaket göstermek istedi. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rıza göstermek — razı olmak, onamak, uygun bulmak Yarım yamalak ıslahat tedbirlerine inanmaktansa kazaya rıza göstermek bana daha hoş görünür. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”