gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük
durum — is. 1) Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı. R. N. Güntekin 2) Duruş biçimi, konum 3) Bireyin toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşitlik — is., ği 1) İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavat, muadelet 2) Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu 3) top. b. Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
olasılık — is., ğı 1) Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, ihtimal O gün biyolojicinin yazılı yapma olasılığı vardı. Ç. Altan 2) fel. O zamana kadar yapılan deneylerle bir olayın ortaya çıkmasının beklenilmesi ancak yine de tam bir kesinliğin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahbaplık — is., ğı Ahbap olma durumu, ünsiyet Bizim de bahçıvan kızı ile ahbaplığımız şurada birkaç gün daha ya sürer ya sürmez! O. C. Kaygılı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ahbaplık etmek ahbaplığa dökmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilgisizlik — is., ği Bilgisiz olma veya bilgi yokluğu durumu, bilisizlik, cahillik, cahiliyet, cehalet Bilgisizlikle mücadele sonunda kuvvetli nesiller göreceğimiz gün gibi aşikârdır. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
budalalık — is., ğı 1) Budala olma durumu Bir hafta, on gün kimse bu işin bir budalalık, bir delilik olduğunu anlayamadı. S. F. Abasıyanık 2) Budalaca yapılan iş Çok zeki olduğundan budalalığı bağışlamaz, alaya alır, bazen bir kişinin veya bir olayın gülünç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeşitleme — is. 1) Çeşitlemek işi 2) Farklı olma durumu, farklılık O gün bugün gündelik hayatta sayısız örneğini, çeşitlemesini görebileceğimiz bir ilişki... S. İleri 3) müz. Belli bir temayı değişik armoni, melodi ve ritimle süsleyerek yeniden çalma,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiçek — is., ği, bit. b. 1) Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü 2) bit. b. Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi Evin ufak çiçekler ve bitkilerle süslü bahçesine çıktım. R. H. Karay 3) mec. Davranışları hafif, toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
efendilik — is., ği Efendi olma durumu, efendiye yakışır davranış Hiç olmazsa beş on gün ananın yanında kalırsan efendiliğini mi kaybedersin? Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler başefendilik beyefendilik hanımefendilik … Çağatay Osmanlı Sözlük