- günü gününe
- zf.
Tam vaktinde, her gün, gününde, tam gününde
... askerî literatürü günü gününe takip eder.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
... askerî literatürü günü gününe takip eder.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
günü gününe uymaz — her zaman aynı durumda bulunmaz, kararsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez — ticarette kazanç, günü gününe uymaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük
günlük — 1. is., ğü Tütsü için kullanılan bir çeşit ağaç sakızı Birleşik Sözler günlük ağacı akgünlük 2. sf., ğü 1) O günkü, o günle ilgili 2) Üzerinden gün geçmiş veya geçecek On günlük çocuk. Sekiz günlük gezi. 3) Her gün yapılan, her gün yayımlanan,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bohem — sf., Fr. bohème Yarınını düşünmeden günü gününe tasasız, derbeder bir yaşayışı olan (kimse veya topluluk) Gecenin bu saatinde bohem arkadaşlarımın bulunabilecekleri büyük bir birahanenin kapısı önünde durdum. P. Safa Birleşik Sözler bohem hayatı … Çağatay Osmanlı Sözlük
delibozuk — sf., ğu Günü gününe, sözü sözüne uymayan, dengesiz (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
günlük defter — is., tic. Bir işletmenin yaptığı işleri günü gününe geçirdiği defter, yevmiye defteri … Çağatay Osmanlı Sözlük
hissiyat — is., ç., esk., Ar. ḥissiyyāt Duygular, sezişler Üç senedir günü gününe hissiyatımı yazıyorum. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilerletmek — i İlerlemesini sağlamak, ilerlemesine yol açmak Mektebiharbiyede öğrendiği ve daha sonra Galiçya cephesinde Alman subayları ile ilerlettiği Almanca ile askerî literatürü günü gününe takip eder. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
literatür — is., Fr. littérature 1) Edebiyat 2) Kaynak Alman subaylarıyla ilerlettiği Almancası ile askerî literatürü günü gününe takip eder. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük