- altın kaplama
- sf.
Altın suyuna batırılarak ince bir altın tabaka ile kaplanmış (metal)
Başına, altın kaplama tokalı, püsküllü bir şapka giymiş.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Başına, altın kaplama tokalı, püsküllü bir şapka giymiş.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
altın — is., kim. 1) Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au) Altın çok eski zamanlardan beri para basımında kullanılmaktadır. 2) sf. Bu elementten yapılmış Müsteşar,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplama — is. 1) Kaplamak işi 2) Bir şeyin dışına süsleme veya koruma amacıyla geçirilen başka maddeden kat Her pencereyi, her kaplamayı tanıyordum artık. S. F. Abasıyanık 3) Kalınlığı 5 mm den az, ince ağaç levha 4) sf. Üstü herhangi bir başka maddeyle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tokalı — sf. Tokası olan, toka takılmış olan Başına, altın kaplama tokalı, yana sarkan çuha püsküllü bir şapka giymiş. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümüş — is., kim. 1) Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,88, yoğunluğu 10,5 olan, 960 °C ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element (simgesi Ag) 2) sf. Bu elementten yapılmış Boynundan asılmış gümüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplamacı — is. Altın, gümüş vb. değerli madenlerle kaplama işi yapan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kök — 1. is., bit. b. 1) Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm 2) bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi 3) Bazı şeylerde dip bölüm Diş kökü. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük