gütmek — inek vb. hayvanları yayıltmak … Beypazari ağzindan sözcükler
davar gütmek — 1) sürüyü otlatmak, korumak ve gerektiğinde süt sağmak Davar güden, tarlaya bakan, odun kesmeye giden hep benim... Y. K. Karaosmanoğlu 2) argo işe yaramayan, aptal veya acemi insanları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
maksat gütmek — bir işi yaparken gizli amaç beslemek Hiçbir maksat gütmeyerek yaptığım bu ufak tefek hizmetler boşa gitti. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
menfaat gütmek — çıkarını ön planda tutmak Hayatımda hiçbir zaman menfaat gütmedim, paragözlü olmadım. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
politika gütmek — politika izlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
amaç gütmek — bir amacı gerçekleştirmeye çalışmak Dernekler, 13 üncü maddedeki genel sınırlamalara aykırı hareket edemeyecekleri gibi siyasi amaç güdemezler. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef gütmek — asıl amaç olarak belirlemek Metin yayını ve çeviri: insancı davranış bu çalışmayı hedef güder. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
kin gütmek — öcünü alıncaya kadar kininden vazgeçmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
davasını gütmek — (bir şeyin) sürekli olarak bir konuyu savunmak veya gündemde tutmak Bütün edebiyatım, Tanin gazetesinin cumartesi sayılarında garpçılık davasını gütmekle geçiyor. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan gütmek — kan dökerek öç almak istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük