hacamat

hacamat
is., esk., Ar. ḥacāmet
1) Vücudun herhangi bir yerini hafifçe çizip üzerine boynuz, bardak veya şişe oturtarak kan alma
2) argo Hafif yaralama
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
- <

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • hacamat — (A.) [ ﺖﻡﺎﺠﺣ ] kan alma. ♦ hacamat yapmak kan almak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • hacamat baltası — is. Hacamat için kullanılan kesici küçük araç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hacamat şişesi — is. Hacamat yapmak için kullanılan, ağzı dibinden dar şişe …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hacamat etmek (veya yapmak) — 1) hacamat yoluyla kan almak 2) argo hafifçe yaralamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sorgu — hacamat aygıtı, kendlsiyle kan alınacak ve emilecek ayg ıt ve şişe I, 16, 425; II, 69 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • HACAMET — (Hacamat) Tıb: Vücudun bir tarafından kan aldırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HACCAM — Hacamat eden, kan alan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • balta — is. Ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç Birleşik Sözler baltabaş ay balta delibalta sapsız balta aşçı baltası hacamat baltası Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hacamatçı — is. Hacamat yapan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şişe — 1. is., Far. şīşe 1) İçerisine sıvı konulan, cam veya plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap Önünde yarım kiloluk bir şarap şişesi yarı yarıya boştu. S. F. Abasıyanık 2) sf. Bu kabın aldığı miktarda olan Olsa da bu zavallıya hiç olmazsa bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”