HAKİKAT-I SÂBİTE — f. Sâbit, değişmez hakikat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAKİKAT-PEREST — f. Hakkı ve hakikatı seven, hakikata inanan. Dürüst, hakikat âşığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hakîkat — (A.) [ ﺖﻘﻴﻘﺣ ] gerçek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAKİKAT — (C.: Hakaik) Bir şeyin aslı ve esâsı. Mahiyeti. Gerçek. Doğru. Sahih. Künh. Sâbit ve vâki. * Kadirbilirlik. Sadâkat, doğruluk. Kâinat ve tabiat ve uluhiyet hakkında bütün teşbih ve mecazlardan âri ve zâhir olan gerçek. * Mecâz karşılığı, esas… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAKİKAT-GU — f. Doğru sözlü. Doğru konuşan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hakikat olmak — gerçek duruma gelmek, gerçekleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAKİKAT-BÎN — f. Hakikatı gören, hakikatı anlayan. Hakikatşinas. Hakikata inanan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAKİKAT-I HÂRİCİYE — Hayat gibi âlem i şehadete gelmiş varlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAKİKAT-ŞİNAS — f. Hakikatı doğru tanıyan, bilen. Hakikata imân eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAKİKAT-ŞİNASÂNE — f. Gerçeği, hakikatı tanıyana yakışacak surette … Yeni Lügat Türkçe Sözlük