altlı

altlı
sf.
Altı olan

Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti.

- R. H. Karay
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • altlı üstlü — zf. Alt ve üst katta olmak üzere, birlikte Altlı üstlü oturuyorlar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahtani fevkani — altlı üstlü …   Hukuk Sözlüğü

  • akıl dişi — is. Yirmi yaş sıralarında altlı üstlü ve sağlı sollu, damakların en gerisinde çıkan azı dişi, yirmilik diş, yirmi yaş dişi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çene — is., Far. çāne 1) Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını saplayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad Çenesinin, başının bütün iskeleti… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dış ters açı — is., mat. İki paralel doğruyu kesen üçüncü bir doğrunun iki yanında, paralellerin dışında altlı üstlü oluşan dört açıdan her biri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iç ters açı — is., mat. İki paralel doğruyu kesen üçüncü bir doğrunun iki yanında ve paralellerin içinde altlı üstlü ortaya çıkan dört açıdan her biri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kauçuk — is., ğu, bit. b., Fr. caoutchouc 1) Gövdesi odunsu, öz suyu yapışkan, süt kıvamında, yaprakları oval biçimli, parlak ve kalın, sıcak ülke bitkisi, lastik ağacı (Ficus elastica) 2) Amerika, Asya ve Afrika nın çeşitli ağaçlarından, özellikle lastik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köpek dişi — is., anat. Azı dişleri ile kesici dişler arasında, iki yanda ve altlı üstlü birer tane bulunan sivri diş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ökçesiz — sf. Ökçesi olmayan (ayakkabı) Ayaklarında kauçuk altlı, ökçesiz ayakkabılar var. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstlü — sf. Üstü olan Birleşik Sözler altlı üstlü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”