kökünden halletmek — herhangi bir konuyu veya sorunu temelden çözümlemek Bu işi kökünden halletmek için kızını derhâl evlendirmeye karar vermişti. A. H. Tanpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
çözmek — i, er 1) Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak 2) Düğmeyi iliğinden açmak Yalnız göğsünün düğmelerini çöz. P. Safa 3) Saçı açmak 4) Bulmaca, sorun vb.nin bilinmeyen, gizli noktasını bulup açıklamak, sonuca bağlamak Kır saçlı postacı bulmacayı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hal — 1. lli, esk., Ar. ḥall 1) Çözme, çözülme 2) Eritme 3) Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma Birleşik Sözler hal çaresi halletmek hallihamur hallolmak hallolunmak 2. is., li, Fr. halle Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer 3 … Çağatay Osmanlı Sözlük
halletme — is. Halletmek işi Ben bu meseleyi birdenbire halletmenin kolayını buldum. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kök — 1. is., bit. b. 1) Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm 2) bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi 3) Bazı şeylerde dip bölüm Diş kökü. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FASL — (Fasıl) İki şey arasındaki ek yeri. Mafsal. * Hak söz. Hak ile bâtılın arasını fark ve temyiz ile olan hüküm ve kaza. (Buna Faysal da denir) Halletmek. Ayrılma. Çözme. * Bölüm. * Mevsim. * Aynı makamda çalınan şarkı. * Çocuğu memeden kesmek. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FASL-I HİTÂB — İki söz arasını ayıran kelime veya isimlerden biri. Önsözden sonra asıl maksada giriş. * Fık: Şahitlerin gösterdiği delil veya yeminlerinden sonra hâkimin hükmetmesi. * Hakkı bâtıldan ayırarak, nizaı ayırt edip kesmek ve halletmek. Herşeyi kemal… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HULUL — Girme. Dâhil olma. İçine gizlice giriş. * Birinin veya birkaç kimsenin sevgi veya itimadını kazanmak, içlerine onlardan görünüp girmek. * Halletmek. * Vuku bulmak. Zuhur etmek. * Gelip çatmak. * Bir menzile inmek. * Kim: Bazı akıcı cisimlerin… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük