- hariç
- is., -ci, Ar. ḫāric
1) Dış, dışarı
Hemen on dakika yürüyünce kasaba haricine çıkılır.
- S. F. Abasıyanık2) Yabancı ülke, dışarıOn yıl hariçte kalmış.
3) zf. Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesnaDişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder.
- B. FelekAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hâric — (A.) [ جرﺎﺧ ] dış, dışarı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HARÎC — Dar, ensiz. * Kuşatılmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HARİC — Günahkâr, günah işlemiş. Allahın emrini dinlememiş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÂRİC — Bir şeyin veya mahallin veya memleketin dışında kalan. * Ecnebi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hariç olmak — (bir işten) o işin içinde olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÂRİC-İ VATAN — Vatanın harici … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dışında bırakılmak — hariç tutulmak Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAVARİC — (Hâric ve Hârice. C.) Asiler, zorbalar, isyankârlar. * Hâricîler. Hâriçte kalanlar. (Bak: Hâric … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAŞRA — Hariç ve dış taraf. * İstanbul harici olan memleket. * Merkez i hükümet hâricinde olan yerler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mal birliği — Eşlerin, evlilik sözleşmesinde istisna tutulanlar hariç, evlenirken her birinin malik olduğu ve evliliğin devamı süresince mülk edindiği bütün malların dahil olduğu birlik üzerinde (karının şahsi malları hariç) mülkiyet hakkına sahip olduğu mal… … Hukuk Sözlüğü