- hasenat
- is., ç., esk., Ar. ḥasenāt
Yararlı, iyi, güzel işler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
HASENAT — Güzellikler. İyi ameller. İyilikler. (Hasenât da ya kalb ile olur veya kalb ve beden ile olur; veyahut mal ile olur. A mâl i kalbinin şemsi imândır. A mal i bedeniyenin fihristesi namazdır. A mâl i mâliyenin kutbu zekâttır. İ.İ … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hasenât — (A.) [ تﺎﻨﺴﺣ ] iyilikler … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
PİŞE — f. İş, kâr. Meşguliyet. * Alışkanlık, huy, âdet. * Meslek, san at. * Huy edinmiş, alışmış anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hasenât pişe $ : İyi şeyleri âdet edinmiş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SALİHAT — Dine uygun iyi hareketler. Cenab ı Hakk ın ve Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm ın beğeneceği işler, iyilikler. * Hayır ve hasenat sâhibi müslüman kadınlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
UCB — (Ucub) Kibir, gurur. Kendini beğenmişlik. Ameline, yaptıkları işe güvenmek. * Varlığı nâdir olan şeyi görünce istiğrab etmek hâli. * Yabancı kadın taifesiyle beraber oturmak ve konuşmaktan pek hoşlanan.(Arkadaş! Ye se düşen adam, azabdan… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük