- hastalıklı
- sf.
Vücut direnci az olan, çabuk hastalanan, mariz
Memleketine gitmeye can atan bu hastalıklı, cılız Memo'nun meteliği yoktu.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Memleketine gitmeye can atan bu hastalıklı, cılız Memo'nun meteliği yoktu.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MA'LULİYET — Hastalıklı olma, illetlilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİMRAZ — Hastalıklı, illetli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİSKAM — Hastalıklı, illetli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEHDİR — Hastalıklı devenin bağırması. * Sözü boğaz içinden söylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ökelekli — hastalıklı hayvan ve kendini beyenmiş … Beypazari ağzindan sözcükler
aksırıklı tıksırıklı — sf. Hastalıklı … Çağatay Osmanlı Sözlük
algın — sf., hlk. 1) Cılız, zayıf, hastalıklı 2) Birine gönül vermiş, tutkun, vurgun … Çağatay Osmanlı Sözlük
alil — sf., esk., Ar. ˁalīl Hastalıklı, sakat Bu insanlarla ciddi bir mücadeleye girişmek, bana sokakta alil bir dilenciye hakaret etmek kadar ayıp görünüyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çorlu — sf., hlk. Hastalıklı, dertli … Çağatay Osmanlı Sözlük
çürük — sf., ğü 1) Çürümüş olan Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu. Ö. Seyfettin 2) Sağlam ve dayanıklı olmayan Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası. H. Taner 3) İş göremez, hastalıklı 4) mec. Sağlam bir temele veya kanıtlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük