hedef

hedef
is., Ar. hedef
1) Nişan alınacak yer, nişangâh
2) mec. Amaç, gaye, maksat

Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar.

- T. Buğra
3) mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta

Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!

- Atatürk
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • hedef — (A.) [ فﺪه ] amaç, hedef …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • hedef göstermek — 1) birini kötü bir durumda kalması için hedef hâline getirmek 2) bir kimseyi olumsuz, kötü bir amaç için bir yere veya şeye yönlendirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef gütmek — asıl amaç olarak belirlemek Metin yayını ve çeviri: insancı davranış bu çalışmayı hedef güder. A. Erhat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef saptırmak — 1) hedefe isabet ettirememek 2) mec. öngörülen amaçtan uzaklaştırıp başka bir amacı öne çıkarmak Bu işi onların yapmadığına inanıyor; birilerinin hedef saptırmaya çalıştığını söylüyor. A. Ümit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HEDEF-İ ÂMÂL — Gaye i hayâl. Ulaşmak istenilen hedef …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HEDEF — Nişan noktası. * Emel. Varılmak istenen gaye. * Yüksek, bülend. * İri vücudlu adam. * Bir işe yaramayan, tembel ve uykucu olan. (L.R …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hedef kitle — is. Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen grup veya topluluk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef almak — 1) (bir şeyi) nişan almak 2) (bir şeyi) ulaşılmak istenen amaca göre davranmak 3) (bir şeyi) bir kimseyi, bir yeri yıpratmak, eleştirmek amacıyla karşısına almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef olmak — hoş olmayan herhangi bir davranışa uğramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cansız hedef — is., ask. İnsan ve hayvan dışında ateş etmek için seçilen hedef …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”