- hedef almak
- 1) (bir şeyi) nişan almak2) (bir şeyi) ulaşılmak istenen amaca göre davranmak3) (bir şeyi) bir kimseyi, bir yeri yıpratmak, eleştirmek amacıyla karşısına almak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hedef — is., Ar. hedef 1) Nişan alınacak yer, nişangâh 2) mec. Amaç, gaye, maksat Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar. T. Buğra 3) mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta Ordular! İlk hedefiniz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönelmek — e 1) Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek 2) mec. Amaç olarak benimsemek Şiire veda etti ve sanatın başka bir bölümüne yöneldi, hikâye ve romana. Y. Z. Ortaç 3) mec. Hedef almak Suçlamalar bana yöneldi … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gez — 1. is. 1) Okun, kirişe geçen ucundaki kertik 2) Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gez… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişan — is., Far. nişān 1) İşaret, iz, belirti, alamet 2) Nişanlanma sırasında yapılan tören Bizi nişana çağırdılar. 3) Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma Nişanı bozmuşlar. 4) Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef 5) Hedefi vurmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eyer boşaltmak — 1) cirit oyununda hedef olmaktan kurtulmak için eyer üzerinde sağa sola eğilmek 2) saldırıları boşa çıkaracak önlemler almak … Çağatay Osmanlı Sözlük