henüz — (F.) [ زﻮﻨه ] ancak, daha … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HENÜZ — f. Daha, yeni, şimdiye kadar, ancak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
memede olmak — henüz meme ile beslenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayıyı vurmadan postunu satmak — henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
denizdeki balığın pazarlığı olmaz — henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
suyu görmeden paçaları sıvamak — henüz hiçbir belirti yokken veya gereğinden çok önceden hazırlanmaya kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavursun — henuz çıkmış kuş kanatı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuvun — henuz doğmamış kısrak … Çağatay Osmanlı Sözlük
EMRED — Henüz tüyü bitmemiş, sakalı gelmemiş olan genç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SABİ — Henüz süt emen çocuk. * Büluğ çağına gelmemiş olan çocuk. * Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük