hep birden

hep birden
zf.
Toplu olarak

Hep birden yüklenmişlerdi o zaman Rahmi'ye; saygısızlık ettin, kırdın diye.

- T. Buğra

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • hep — zf., Far. heb 1) Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak 2) Sürekli olarak, her zaman, daima Hep seni düşünüyorum. Birleşik Sözler hep beraber hep bir ağızdan hep birden hepyek heple hiç ilkesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • birden — zf. 1) Bir defada 2) Ansızın Birden döndüm ve tahminimde haklı olduğumu anladım. R. H. Karay 3) Birlikte, beraberce, hepsi bir arada Şimdi, ikisi birden gülmekten kırılıyorlar. Y. K. Karaosmanoğlu 4) Çabucak Birleşik Sözler birdenbire hep birden …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir ağızdan — zf. Hep birlikte, beraberce, hep birden Serdar bakıp at üstünden dedi ileri! / Bir ağızdan uğuldadı cenk türküleri. Y. Z. Ortaç Birleşik Sözler hep bir ağızdan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CÜMLETEN — Bütün, hep, kâffeten, cemian, hep birden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • alay malay — zf. 1) Hep birden, birlikte 2) hlk. Olduğu gibi, gelişigüzel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağrıştırmak — i Bağırmasına yol açmak, hep birden bağırtmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • batarya ateşi — is., ask. Bir bataryada bulunan topların hep birden ateş düzenine geçmesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • billuri — sf., esk., Ar. billūrī Billura benzer, billur gibi Bu taze kadın sesleri öyle güzel, billuri, ilahî duyulurmuş ki bunları hep birden dinlemek, deniz kızlarını işitmek kadar tesirli olurmuş. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cıvıldaşmak — nsz Hep birden cıvıldamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cümleten — zf., esk., Ar. cumleten Hep birden …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”