hesaplamak kitaplamak — hesap kitap yapmak Hesapladım kitapladım, işin içinden bir türlü çıkamadım … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplama — is. Hesaplamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kararlamak — i Ölçü ve tartıya dayanmaksızın, gözle oranlayarak hesaplamak, tahmin etmek Şöyle bir hedefi kararladı ve tetiği çekti … Çağatay Osmanlı Sözlük
oranlamak — i 1) Ölçmek, hesaplamak, hesap etmek 2) Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak hüküm vermek, tahmin etmek 3) Karşılaştırmak, kıyaslamak 4) i, le Eşit tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölçünmek — i Bir şeyi uzun uzun düşünüp hesaplamak, teemmül etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz önüne almak — önceden düşünmek, hesaplamak, dikkate almak 1908 den önceki zemin ve zamanı göz önüne almalı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
karekök almak — karesi verilen bir sayıyı hesaplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
saat tutmak — saate bakarak bir işin ne kadar sürdüğünü hesaplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaba dökmek — sayıyla ilgili bir konuyu açıklığa kavuşturmak için kâğıt üzerinde hesaplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük