- hırslanmak
- nsz
Çok kızmak, öfkelenmek
Kavgadan dönüyormuş, yüzü gözü yaralı, o kadar hırslanmış ki altındaki katırı öldürmüş.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kavgadan dönüyormuş, yüzü gözü yaralı, o kadar hırslanmış ki altındaki katırı öldürmüş.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hırslanmak — sinirlenmek … Beypazari ağzindan sözcükler
bilenmek — nsz 1) Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek 2) mec. Bir işe yoğun bir biçimde hazırlanmak, konsantre olmak İkisi de doyasıya tatlı bir gece geçirmek için bilenmiş gibiydiler. B. R. Eyuboğlu 3) mec. Hırslanmak, aşırı derecede istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırslanma — is. Hırslanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük