- hışırtı
- is.
İnce cisimler hışırdarken çıkan ses, hışırdama sesi
Sade dalgaların sesini veya yaprakların hışırtısını duyayım.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sade dalgaların sesini veya yaprakların hışırtısını duyayım.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kaldruga — hışırtı yapan her nesne için verilen s ıfat, II I, 442 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
hışır hışır — zf. Hışırtı çıkararak Kâğıtları hışır hışır karıştırıyordu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hışırdatmak — i Hışırtı çıkartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tikilemek — ses, hışırtı çıkarmak, II I, 326bkz: tıkılamak, tik … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HAFÎF — Kuş uçarken, at koşarken veya rüzgâr eserken meydana gelen hışırtı, hışlama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VESVESE — Şübhe. Tereddüt. Kuruntu. Aslı olmayan ihtimaller.(Vesvese, lügatta hışırtı, fısıltı gibi gizli ses demektir. Bu münasebetle gönülde tevali ve tekerrür eden gizli söze vesvese; ve bir nefse böyle bir söz ilka etmeğe de, vesvese vermek tâbir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNHİŞAŞ — (C.: İnhişâşât) Birbirine dokunup hışırdama, hışırtı. Şakırtı, şakırdama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük