hususi

hususi
sf., Ar. ḫuṣūṣī
1) Özel

Yürümek arzusundan başka bir hususi niyetim yoktu.

- S. F. Abasıyanık
2) zf. Özel olarak, özel bir biçimde

Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular.

- A. Gündüz

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • hususî — (A.) [ ﯽﺹﻮﺼﺧ ] özel …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • HUSUSÎ — Bir şeye aid olan. Herkese âid olmayan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hususi — özel; kişiye ait …   Hukuk Sözlüğü

  • KÂTİB-İ HUSUSÎ — Büyük bir kimsenin kullandığı özel kâtip, hususi kâtib …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MEKTEB-İ HUSUSÎ — Özel okul, hususi mekteb …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • özlük — hususi, hususi at III, 438 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ALETTAHSİS — Hususi olarak, bilhassa, hele, en çok …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BEZM-İ HÂSS — Hususi meclis …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BİL-HASSA — Hususi olarak, mahsus, özellikle …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EMANİ-İ MAHSUSA — Hususi arzular, özel maksatlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”