- ıstırap
- is., -bı, Ar. iżṭirāb
1) Acı2) mec. Üzüntü, sıkıntı, keder
İyi bir şoför her çeşit ıstıraba katlanmalıdır.
- A. GündüzAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İyi bir şoför her çeşit ıstıraba katlanmalıdır.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ıstırap çekmek — ağrı ve acı içinde kıvranmak, aşırı derecede üzülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Muhsin Ertuğrul — Born March 7, 1892 Yalova, Ottoman Empire Died April 29, 1979 Istanbul, Turkey … Wikipedia
Эртугрул Мухсин-Бей — Мухсин Эртугрул Имя при рождении: Muhsin Ertuğrul Дата рождения: 7 марта 1892(1892 03 07) Место рождения: Ялова … Википедия
Robert Scholz (Schauspieler) — Robert Scholz auf einer Fotografie von Alexander Binder Robert Scholz (* 23. April 1886; † 10. Oktober 1927 in Berlin) war ein deutscher Schauspieler. Leben Er stand zunächst auf verschiedenen deutsc … Deutsch Wikipedia
acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini … Çağatay Osmanlı Sözlük
asap — is., bı, Ar. aˁṣāb Sinir Bu büyük ıstırap asabına uyuşukluk getirdi. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
başkaldırı — is. Ayaklanma, isyan Tartışma, insanların ıstırap ve acıya karşı duydukları başkaldırıya dayanıyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyar — is., Ar. diyār 1) Ülke Bir gün dedim ki istemem artık ne yer ne yâr / Çıktım sürekli gurbete gezdim diyar diyar. Y. K. Beyatlı 2) mec. Dünya Arkamda başka bir diyar, sıkıntı, ıstırap ve kudret diyarı var. H. E. Adıvar 3) mec. Bazı nitelik veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğüs göğüse — zf. Karşı karşıya, yüz yüze Tehlike, ıstırap, korku orada göğüs göğüse bir kavganın acılarını tattım. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıstıraplı — sf. Istırap veren, acılı, sıkıntılı Istıraplı günler artık geçti … Çağatay Osmanlı Sözlük