ışınım

ışınım
is., fiz.
1) Işın veya tanecik yayımı, ışıma, radyasyon
2) Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan ögelerin bütünü, ışıma, radyasyon
3) Bir enerjinin ışık demeti durumunda yayılması, ışıma, radyasyon
4) Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga hareketi yoluyla yayılması, ışıma, radyasyon
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • ışınım akısı — is., gök b. Birim düzeyden birim zamana geçen ışınım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışınım alıcısı — is., gök b. Işınıma karşı duyarlı araç veya gereç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışınım basıncı — is., gök b. Işınımın yayılma doğrultusuna dik birim yüzeye birim zamanda yüklediği itme gücü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışınım dengesi — is., gök b. Bir yüzeyin aldığı ve yaydığı ışınımın denkliği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akı — is., fiz. Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan Birleşik Sözler ışık akısı ışınım akısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alıcı — is. 1) Satın almak isteyen kimse, müşteri 2) Kendisine bir şey gönderilen kimse 3) fiz. Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt Radyo alıcısı. 4) fiz. Almaç 5) sin., TV Kamera 6) hlk. Azrail Birleşik Sözler alıcı kuş alıcı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • basınç — is., cı, fiz. Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik Gazların içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır. Birleşik Sözler basınç boynu basınç anahtarı basınç duyumu basınç odası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bozunmak — nsz, kim. 1) Birleşik bir madde, daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılmak 2) fiz. Işınetkin bir çekirdek, ışınım salarak değişikliğe uğramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bozunum — is., kim. 1) Birleşik bir maddenin daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılması, dejenerasyon 2) fiz. Işınetkin bir çekirdeğin ışınım salarak değişikliğe uğraması olayı, dejenerasyon …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • denge — is. 1) Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans 2) Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar Ruhsal denge. 3) Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması 4) Ekonomik hayatın uyumlu düzeni 5) fiz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”