- icabet
- is., Ar. icābet
1) Bir çağrıyı yerine getirme, bir çağrıya gitme2) Bir buyruk veya isteğe uyma, kabul etme, razı olmaAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
icâbet — (A.) [ ﺖﺑﺎﺝا ] 1. kabul edilme. 2. uyma. ♦ icâbet etmek uymak, muvafakat etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
icabet etmek — 1) çağrı üzerine gitmek 2) bir buyruğa, bir isteğe uygun olarak davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
davete icabet etmek — çağrılı olduğu yere gitmek Fakat kâbus içinde bunalmış bir kimse gibi bir türlü bu davete icabet edemez. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜCİB — İcabet eden. Cevap veren. Sebeb kabul eden. * İstenileni kabul eden, duâya cevap veren (Allah C.C.). (Bak: Dua … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
davet — is., Ar. daˁvet 1) Çağrı, çağırma 2) Yemekli toplantı Nevin in her aklına estikçe yaptığı davetlerden biriydi. P. Safa Birleşik Sözler davetname Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller davet etmek davete icabet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUCÎB — (Cevab. dan) İcabet eden, uyan. Kendisinden istenilen iş ve suali cevaplandıran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTECAB — Hoş görülen. * İstediği kabul edilen. İcâbet olunmu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TELBİYE — Lebbeyk (Yâni: Emredersiniz, ben emrinize hazırım) demek. İcabet etmek. (Bak: Lebbeyk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNSAT — (İnsiyat) Susup dinleme, susma. * Gizlenerek gitme. * İnfial vezninde, nidâ eden kimseye icabet etme. * Beli bükülenin beli doğrulması. * Meşhur olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük