içbükey

içbükey
sf., fiz., mat.
Yüzeyi düzgün ve pürüzsüz çukur biçiminde olan, obruk, mukaar, konkav

İçbükey mercek. İçbükey ayna.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • konkav — sf., fiz., mat., Fr. concave İçbükey …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • menisk — is., fiz., Fr. ménisque 1) Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dışbükey olan mercek 2) anat. Bazı eklemlerde kemik arasında bulunan kıkırdak bölüm …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mukaar — sf., fiz., mat., esk., Ar. muḳaˁˁar İçbükey …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • obruk — sf., ğu, fiz., mat. 1) İçbükey 2) Çok yemek yiyen, çok iştahlı 3) is. İçinde su biriken çukur yer, doğal kuyu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teleskop — is., bu, gök b., Fr. télescope Sonsuzdaki bir nesnenin gerçek görüntüsünü, içbükey bir aynadan yapılmış merceğinin odak düzleminde veren ve gök bilimiyle ilgili gözlemlerde kullanılan optik aygıt, gözlemci, ırakgörür Sanki teleskopla bakıyordum,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”