güdü — is. 1) Bilinçli veya bilinçsiz olarak davranışı doğuran, sürekliliğini sağlayan ve ona yön veren herhangi bir güç, saik Çocuğun bunalım geçirmesi, gelişen cinsel güdülerini doyuramaması anlamındadır. Ç. Altan 2) Bir etkinlik veya işin gizli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içgüdüsel — sf. İçgüdü ile ilgili, insiyaki Bu içgüdüsel korunma, tavırlarına yaşıyla bağdaşmayan bir durgunluk ve olgunluk getiriyor. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
insiyak — is., ruh b., esk., Ar. insiyāḳ İçgüdü Çok geçmeden haber çıkacağını kadınlık insiyakiyle derhâl sezmişti. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kraniyoloji — is., Fr. craniologie Kafatasının içgüdü ve yeteneklerle olan ilgisini inceleyen bilim kolu … Çağatay Osmanlı Sözlük
libido — is., ruh b., Fr. libido İnsanın davranışlarının temelini oluşturan cinsel içgüdü Daha evlenirken yaşamlarının libidoları belliydi. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
radar — is., İng. radar 1) Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz 2) Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt 3) mec. İçgüdü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevkitabii — is., ruh b., esk., Ar. sevḳ + ṭabīˁī İçgüdü … Çağatay Osmanlı Sözlük
garîze — (A.) [ ﻩﺰیﺮﻏ ] içgüdü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
insiyâk — (A.) [ قﺎﻴﺴﻥا ] içgüdü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü