- ifrat tefrit
- is.
Olumlu ve olumsuz anlamda en uç noktalarAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ifrat — is., Ar. ifrāṭ Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider. F. R. Atay Birleşik Sözler ifrat derecede ifrat tefrit Atasözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
tefrit — is., esk., Ar. tefrīṭ Herhangi bir konuda geride kalma, yeterli ölçüde olmama durumu, ifrat karşıtı Birleşik Sözler ifrat tefrit … Çağatay Osmanlı Sözlük
İFRAT — Haddinden geçmek. Pek ileri gitmek. * Takatinden ziyade iş vermek. (Tefrit in zıddı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İFRAT Ü TEFRİT — Birbirine tamamıyla ters olan iki uç. Çok fazla ve çok az … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FISK — Haddini tecavüz. Günah. Haktan ayrılmak. * Fık: Allah ın emirlerini terk ve O na isyan etmek ve doğru yoldan sapıp çıkmak. Böyle olanlara şeriat dilinde fâsık denir.(Fısk; haktan udul, ayrılmak; hadden tecavüz, hayat ı ebediyeden çıkıp… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ANORMAL — Normal olmayan. İfrat veya tefrit hali … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CERBEZE — Aldatıcı sözlerle kurnazlık etme. Fazla sözlerle aldatıcılık. Haklı ve haksız sözlerle hakikatı gizleme. * Beceriklilik, fetânet ile temyiz ve cesaret i mutedile ve kuvvet i idareden ibâret olan sıfat ı zihniye.(Bu kelime, Arabçada: Hilekârlık,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİA — Yardımcılar mânâsiyle, Alevilik, Şiilik. İfrat ve tefrit ve dünyevi sebebler yüzünden Ehl i Sünnet ve Cemaat Mezhebinden ayrılan bir fırka. Bir şahsa taraftar olmak. (Çok açık mukni izâhatını Risâle i Nur külliyatı Dördüncü Lem adan okuyunuz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük