iğneli

iğneli
sf.
1) İğnesi olan
2) İğne ile tutturulmuş, iğnelenmiş
3) mec. Kırıcı, gücendirici, dokunaklı, onur kırıcı, kinayeli

Kızının buna benzer iğneli laflarını işiten Saffet, gerçekten sigarayı bıraktı.

- H. E. Adıvar
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • iğneli fıçı — is. Çok sıkıntı ve üzüntü veren durum veya şey …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iğneli söz — is. Dokunaklı, kırıcı söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İĞNELİ FIÇI — Mc: Eziyetli ve usandırıcı iş. İnsana eziyet veren ve rahatsız eden yer …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çapari — is., İt. ciaparin Beden, köstek ve iğne bölümlerinden meydana gelen, her bir iğneye hindi, horoz, kaz, martı, tavuk, ördek vb. kuşların kanat, kuyruk tüyleri takılan çok iğneli bir tür olta takımı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fıçı — is., Rum. 1) Bir araya getirilerek çemberlerle tutturulmuş ensiz tahtalardan yapılan, yuvarlak, karnı şişkin ve altı üstü düz kap Su, kocaman fıçılara doldurulup arabalarla Beykoz a getirilir. S. Birsel 2) sf. Bu kabın alabileceği miktarda olan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karaiğne — is., hay. b. Bir çeşit iğneli karınca …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karmık — is., ğı, hlk. 1) Çay ağzında yapılmış olan balıkçı büğeti 2) Mersin balıklarının üremek için denizden nehirlere geçişleri sırasında avlanmalarında kullanılan ve nehir ağızlarına kurulan çok iğneli bir olta takımı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaşık — is., ğı 1) Sulu veya bazı ufak taneli yiyecekleri ağza götürmeye yarayan saplı sofra aracı 2) Ucu iğneli kaşık biçimindeki olta Birleşik Sözler kaşık çalımı kaşık düşmanı kaşık havası kaşık kaşık kaşık otu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paraketa — is., den., İt. barchetta 1) Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç 2) Üzerinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık oltası Paraketalarımızı yemledik, av gereçlerimize çekidüzen verdik, şakalaştık. Halikarnas Balıkçısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”