- iğrenç
- sf., -ci
İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh
Yazık, güzelleşmek istiyorsunuz hâlbuki iğrenç kılıklara giriyorsunuz.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yazık, güzelleşmek istiyorsunuz hâlbuki iğrenç kılıklara giriyorsunuz.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
KERİH — İğrenç, tiksindirici. * Muharebe ve cenkte olan şiddet. * Pis, çirkin, fena şey. * Nefse kerahetlik vercek kabahat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEKRUH — İğrenç, nahoş görülen şey. * Fık: Şeriatın haram etmediği, fakat zaruret olmadan yapılmasına izin vermediği, zanna dayanan delil ile işlenmesi caiz olmayan iş. * Mihnet. Şiddet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTEKREH — İğrenç, kerahetli, istikrah edilmiş, tiksinilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
avlatmak — i, e Avlanma işini yaptırmak Valinin bunları avlatıp yemesi oralılara çirkin, biraz da iğrenç görünürdü. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayağı — sf. 1) Aşağılık, pespaye Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi. Ö. Seyfettin 2) Basit, adi, sıradan, amiyane, banal Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum. P. Safa 3) zf. Hemen hemen, âdeta Bayağı kanacak gibi oldum. 4) zf. Gerçekten… … Çağatay Osmanlı Sözlük
berbat — sf., Far. berbād 1) Kötü Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer. M. A. Ersoy 2) Bozuk Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor. S. M. Alus 3) Çirkin, beğenilmeyen Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur. B … Çağatay Osmanlı Sözlük
cife — is., esk., Ar. cīfe 1) Leş 2) sf., mec. İğrenç Sonunda öldü, bu cife dünyadan kurtuldu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
çirkef — sf., mec., Far. çirk + āb 1) İğrenç ve bulaşkan (kimse veya şey) 2) is. Pis ve bulanık su Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
çirkefli — sf. İğrenç ve pis durumda bulunan Çirkefli sokak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöp tenekesi — is. 1) Sokaklarda çöplerin içinde toplandığı büyük kap 2) mec. Çöplük Âdemoğulları Haliç i iğrenç bir çöp tenekesi yapmışlardır. B. R. Eyuboğlu 3) sf., mec. İşe yaramayan, kötü, berbat … Çağatay Osmanlı Sözlük