- ihata
- is., ask., esk., Ar. iḥāṭa
1) Kuşatma2) mec. Kavrayış, anlayış
Biz, zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz.
- A. H. ÇelebiAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Biz, zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz.
- A. H. ÇelebiÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ihâta — (A.) [ ﻪﻃﺎﺣا ] 1. kavrama. 2. kuşatma, sarma. ♦ ihâta edilmek çevrelenmek, sarılmak, kuşatılmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İHATA — Etrafından çevirmek, kuşatmak, içine almak. Kuşatılmak, sarılmak. * Geniş bilgi ile anlamak, tam kavramak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ihata — bir şeyin etrafını çevirme; sarma; kuşatma; etrafı çevrilme; anlayış; geniş bilgi … Hukuk Sözlüğü
ihata etmek — 1) çevirmek, çevrelemek, kuşatmak, sarmak 2) mec. kavramak, anlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihâta etmek — 1. kavramak. 2. kuşatmak, sarmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUHAT — İhâta olunmuş. Etrafı çevrilmiş. Etrafı kuşatılan. Bir şey içinde bulunan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHİT — İhata eden. Etrafını kuşatan, çeviren. * Etraf. Çevre. * Büyük deniz. Okyanus. * Mc: Büyük âlim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'SİB — İhata edip kaplamak, içine almak. * Bir kimsenin başına taç koymak. * Açlıktan dolayı karnını bağlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
USUBE — İhâta etmek, kaplamak, içine almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHATAVÎ — İhata edecek şekilde. Kaplayıp içine alacak yolda … Yeni Lügat Türkçe Sözlük