ihtiyatlı davranmak — uyanık olmak, düşünerek davranmak Benim soyulmaya değer bir şeyim olduğu kimsenin aklına gelmezdi ama yine de ihtiyatlı davranmak lazımdı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyatlı olmak — herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranmak Ona ihtiyatlı olmasını, cephede hayatını rastgele tehlikeye sokmamasını tembih ediyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyatlı bulunmak — beklenmedik sonuçlara karşı hazırlıklı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÂZIM — İhtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÂZIMÂNE — İhtiyatlı davranan adama yakışır şekilde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEENNİ — İhtiyatlı ve akıllıca davranma. Bir işte acele etmeyip bir düşünce dairesinde hareket etme. (Teude de denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ihtiyatkâr — sf., esk., Ar. iḥtiyāṭ + Far. kār Sakıngan, ihtiyatlı Daha ihtiyatkâr olan gazete sahiplerinde biraz tereddüt vardı. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyatkârlık — is., ğı İhtiyatlı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyatsız — sf. İhtiyatlı davranmayan Hayvanların içinde en ihtiyatsız ve en ibret almazı insandır. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaydıihtiyat — is., esk., Ar. ḳayd + iḥtiyāṭ Temkinli davranma, ihtiyatlı olma … Çağatay Osmanlı Sözlük