- ikame
- is., esk., Ar. iḳāme
1) Yerine koyma, yerine kullanma2) Ayağa kaldırma, ayakta durdurma3) Dava açma4) sf. Yerine konulan, yerine geçenBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ikâme — (A.) [ ﻪﻡﺎﻗا ] 1. kaldırma. 2. oturma. 3. yerine koyma. ♦ ikâme etmek yerine koymak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ikame etmek — 1) yerine koymak 2) ayakta durdurmak Nöbetçi ikame etmek. 3) dava açmak Mahkeme bir Musevi nin Ari ırka mensup biri aleyhine ikame ettiği davayı kabule yanaşmıyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikame mal — is., huk. Birbirlerinin yerine geçen, konulabilen mal Şekerin bulunmadığı durumlarda pekmez bir ikame maldır … Çağatay Osmanlı Sözlük
İKAME — Oturtmak. Mukim olmak. Yerleştirmek. İskân eylemek. Bulundurmak. Meydana koymak. Vücuda getirmek. Dâva açmak. Ayağa kaldırmak. Kıyam etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İKAME-İ DA'VA — Dâvâ açma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ikame — yerine koyma; yerine kullanma; dikme;yerine geçme; kaim olma … Hukuk Sözlüğü
İKAME-İ BEYYİNE — Şâhid getirme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ikame mal — Birbirlerinin yerine geçen, konulabilen mal … Hukuk Sözlüğü
kaikame — adv. kažkame: Aš aną kaikame mačiau Als … Dictionary of the Lithuanian Language
mal — is., Ar. māl 1) Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. Ö. Seyfettin 2) Büyükbaş hayvan Boz atlar yağız değildi, artık; mallar erimiş,… … Çağatay Osmanlı Sözlük